Alerjik Proktokolit
Çoğunlukla anne sütü ile beslenen bir bebekte bazen mukuslu bazen de hem mukuslu hem de kanlı kaka yapma ile kendini belli eden bir hastalıktır. Bu yakınma dışında bazen gaz sancısı, meme reddi gibi yakınmaları olabilirse de bebeğin kilo alımında ve boy uzaması gibi büyüme gelişmede sorun yoktur. Bebeğin genel durumu yerindedir.
Alerjik Proktokolit Tanım
Bu durum besin alerjisinden ileri geldiğinde “alerjik proktokolit” veya “Besin proteini ile ilişkili proktokolit” ismi ile anılır. Alerjik proktokoliti olan bebekte alerjik gıdanın tüketilmesi ve/veya alerjik gıdanın anne sütü aracılığı ile alınması durumunda kalın bağırsakta bir iltihap oluşur ve bu durum kendisini bebeğin kakasında mukus ve kırmızı renkli kan görülmesi ile belli eder. Kanama genellikle hafiftir ve bu yüzden bebekte kansızlık gelişmesi beklenmez. Kaka mikroskopik olarak incelendiğinde alyuvarlar yanında mukuslu bölgelerde lökositler görülür.
Sıklık ve Doğal Seyri
Yaşamın ilk 6 ayında en sık görülen alerjik hastalıklardan biridir ve kan görülmesi nedeniyle ebeveynlerde en fazla endişeye neden olan hastalıkların başında gelir. Oysa hastalık diğer besin alerjilerine göre çok daha selim seyreder ve alerjik proktokolitli bebeklerin hemen hemen tümünün 1-2 yıl içinde düzelir.
Sorumlu Alerjenler
En sık neden olan alerjik gıda inek sütüdür. Ama daha az oranda soya, buğday, yumurta, tahıl, kırmızı et, sebze gibi başka besinlerden de ileri gelebilir. Ancak hastaların yaklaşık beşte birinde birden fazla besine karşı alerji vardır.
Alerjik Proktokolit Teşhis
Alerjik proktokoliti olan bir bebekte bebeğe besinler ile alerji testi yapılmasının yararı yoktur, çünkü deri testleri oluşumunda IgE antikorun aracılık ettiği alerjik hastalıklarda kullanılır. Benzer şekilde besin alerjeni ile yapılan yama testinin de yararı yoktur. Teşhis, kabaca “deneme yanılma” üzerine kuruludur. Yalnızca anne sütü ile beslenen bir bebekte sorumlu besinin anne diyetinden kaldırılması gerekir. Eğer bebek anne sütü yanında ek gıdaya başlamışsa veya sadece ek gıda alıyorsa bebeğin sorumlu besinin sadece bebek diyetinden çıkarılması gerekir. Bu son durumda annenin diyet yapmasına gerek yoktur. Diyetin ardından çoğunlukla günler içinde bazen de birkaç hafta içinde yakınmaların ortadan kalkması beklenir. Tanıyı doğrulamak için bu besinin tekrardan diyete eklenerek bozulmanın görülmesi gerekir. Özetle eliminasyon-yükleme-eliminasyon üçlüsü hekimler için tanı koydurucudur.
Alerjik Proktokolit Sosyal Yükü
Alerjik hastalıklar için de en selim seyirli hastalıklardan biri olmasına karşın hasta ve ailelerinde oluşturduğu sosyal yük beklenenin çok üzerindedir. Bunda çocuğun kanıyor olmasının ve büyük umutlarla çocuk sahibi olan bir ailenin birden hastalık gerçekliği ile yüzleşmesinin rolü olabilir. Kakada kan varlığının oluşturduğu endişe nedeniyle ebeveynlerin kontrolsüz biçimde birçok besini hem kendi diyetlerinden hem de bebeğin diyetinden çıkarma eğilimleri gözlenebilmektedir. Oysa bir besinin hele de inek sütü, et ve anne sütü gibi temel besinlerin diyetten çıkarılmasının sadece hekim kontrolünde ve izni ile yapılması gerekir. Birçok çalışmada temel besinlerin diyetten çıkarılması durumunda hem bebek hem de anne de beslenme yetersizliği geliştiği rapor edilmiştir. Bu nedenle özellikle de temel besinlerin diyetten çıkarıldığı ailelerde hekim yanında besin alerjisi hakkında deneyimli bir diyetisyenden de destek alınması gerekir.
Sosyal medyanın giderek yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğu günümüzde, ailelerin buradan bilgi ve yardım alma beklentileri anlaşılırdır. Ancak medyadan alınan bilginin doğruluk ve güvenilirliğinin sorgudan geçirilmesi, kaynağın güvenirliğinin araştırılması gerekir. Hastalara destek adı altında annelerdeki endişeleri arttıran, kaygıyı büyüten, korku salan tavsiyelerden uzak durulması ve hekim olmayanların tıbbi yönlendirmeler yapmasına şüphe ile yaklaşılması gerekir.